Sen Nasıl BİR Kabussun

                    Sigmund Freud'un Rüya Teoremi | KreatifBiri


                             Ne yazacağımı bilemedim;gelişi güzel yazmayı severim.Belki de dinlediğim müziğin ruh haliyle yazıyorum.Belki de gördüğüm bir olay etkiliyor beni.Göz vardır göz vardır,biri sadece bakar diğeri hem bakar hem bir şeyler çıkarır.Edebiyat hocam,şairleri anlatırken ' bazı şairler denize bakıp yazıyorlar,ben ise baktığımda uçsuz bucaksız bir su kütlesi görüyorum'demişti.

                         Sessizce uzanıp dalıyorum güzel rüyalar görmek ümidiyle,ama uykumu kaçıran huzursuzluk nedir.Beni kaldıran bu huzursuzluk nedir.Hava o kadar rüzgârlı ki;bütün tozu,pisliği odama getiriyor.Boğazımı kurutuyor,korku filmini aratmayan rüzgar inlemesi ile kağıt sesi ve nereden geldiğini bilmediğim takırtı sesleri.Evde benden başka kimse yok.Aşağı indim bir şeyler atıştırmaya,bir anda dışarıdan bir ses geldi,kedi falandır diye düşünürken,konuşma sesi geldi.Önce pek bir ciddiye almadım lakin seslere yakından gelmeye başlayınca.Kamera monitörün incelemeye gittim.Bir anda yukarıdan gelen bir ses,aklıma babamın av tüfeği aklıma geldi.O ne yapabilir ki;en azından yaralar.Ne olduğunu bilmiyorum ve kameranın açısında değil.

                      Sessizce merdivenleri çıkarak sesin nereden geldiğini tahmin etmeye çalışıyorum.Bir anda arkamda biri olduğunu hissettim,arkamı döner dönmez yüzüme doğru bir yumruğun geldiğini fark ettim.Reflekslerim ile kurtuldum,bir anda bıçak savurmaya başladı.Elime çok derin yara açtı.Bir an elimi hissedemedim.Ani bir refleksle elinden bıçağı aldım.Arkamdan enseme gelen darbe ile bir an dengemi kaybedip yere düştüm.Kalkmaya çalışırken karın boşluğuma gelen darbe nefesimi kesti.Aynı yere gelen iki üç darbeden sonra bir şey hissetmemeye başladım.Bir an antrenman yaptığımız anlar geldi aklıma nedense.Ani bir hareketle bıçağı alıp boğazını kestim.Diğeri ise sırtı dönük bir şekilde bana bakıyordu.Belindeki tabancayı aldığını hissettiğinde bana doğru döndü.O anda bütün şarjörü bedenine sıktım.

                   Yukarıdan gelen koşuşturma seslerini hissettim,aşağıya doğru gelen vardı,muhtemelen bir veya iki kişilerdi.Babamın tüfeğini aldım,beni görür görmez geriye doğru çekildiler.On tane mermi ve iki kişi tabii gördüğüm kadarıyla,bir an denge kaybı ve gözlerime kara bir perde iner gibi oldu.

                   Ateş açmaya başladılar,bir mermi sıyırdı geçti.Mermilerin bitmesini bekliyorum.Sonuçta MIT'i basmaya gelmediler demi.Bir an sessizlik oldu.Temkinli bir şekilde merdivenleri çıkıyorum,kimse yok kaçmışlar derken arkadan gelen  ayak sesi, ensemde bir silah,ani bir hareketimde beynim paramparça olacağını hissediyorum.Peki ya bayılma taklidi yaparsam,büyük bir kumarın içerisindeyim.Bir an bayılma taklidi yapacağıma karar verdim.Ve başımdan aşağı bir kova suyun döküldüğünü hissettim.

                   Kardeşim;beni uyandırmaya çalışırken boğazını sıkıyordum,-abi manyak mısın ya kabus görüyordun her halde bende seni uyandırmaya çalışıyordum,yine televizyonu açık unutup uyumuşsun.La Casede Papel'in 4.sezonu izlerken dalmışım.Nasıl bir durum,bir bardak su içtim.Elimi yüzümü yıkadım.Bir anda amansızca güldüm.Şizofren gibi hareket etmeye başladım.Rüya olmasına,özgür olduğuma.Sizi seviyorum değerli dostum.

Yorumlar

  1. Çok karmaşık sürükleyici evet kalemin kuvvetli maşallah... ama evet yine de bir ama olacak... (bıçaklar yumruklar silahlar boğuşmalar bunlar ürkütücü..ya yengem rüya diyeceksin olsun...) Ama bu dizi sana yaramamış sana katkı sağlayacak şeyler izle seni senden edeceklerden de uzak dur...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değerli yengeciğim çok teşekkür ederim.Lakin bu tür dizileri ve filmleri çok izlemiyorum.Beni düşündüğün için de çok teşekkür ederim.Iyi ki varsın.

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar