Orada Bİr Köy...

                                                                                         Orada bir köy var, uzakta

                                                                         O köy bizim köyümüzdür

                               Gitmesek de, tozmasak da

                               O köy bizim köyümüzdür...   

                                  Başlamak...kelam etmek...Nedendir bilemem ama bu aralar bir şeyler var üstümde,sebepsizce...Şöyle bir sıkıntı var bu zamanlarda da aşırı derecede yeni bir şeyler öğrenmek ve bir şeyler karalamak istiyorum...Tamam, belki de arada bir anlık duygulardan oluşan kelâmlarımız vardır ama...

                      Bir buçuk haftadan beridir köydeyim,ata toprağımda, burada büyüdüm. 1.sınıfa kadar burada kaldım ve her fırsatta buraya geliyorum.Tabii köy havası çok farklı; sabah kalktığında ,ne kadar geç uyursam dahi, sabah erkenden uyanıyorum. Halam kahvaltıda közlenmiş patlıcan ve biber hazırlıyor ama öncesinde dedemin bahçeden topladığı incir ile ufak bir kahvaltı yapıyoruz ,tabii hepsi organik.Ee Atam boşuna dememiştir: “Köylü milletin efendisidir.” Köyde her şey size ders veriyor.Akşam üstü evin önüne çıkıyoruz.Her gün yer altından çıkan kuyu suyu ile çiçekleri ve yerleri suluyorum,su buz gibi,o arada halam bize mis gibi bir çay yapıyor...

                 Doğa işte burada tüm ihtişamı ile bizleri selamlıyor.Ve çocukluğumuza terci ettiriyor.Akşam karanlık çöktüğünde bundan yıllar önce, babam yurt dışında iken halam ile yıldızlarla babama mesaj gönderirdik ve hayallere dalardık...Geçen gün de bir yıldız kaydı,öyle bir aydınlık oldu ki etraf ama bir türlü yetiştirmedim,bir fotoğraf çekecektim.O an bir şeyler karaldım."Çocukluk...Masumiyetin,terci ettiği andır...Gökyüzü...Özgürlüğün somut halidir...Ucu bucağı olmayan sonsuz ihtişamı ve kudreti ile her zaman bizi etkileyen bir mucize timsalı...Sayısızca parlayan ve derin hayallere daldıran gökyüzünün incileri,umut ışıkları hayal gücünün kudret temsilcileri...Aşıkların şahidi,gurbetçilerin postacıları ve bir çocuğun hayalleri...Bir dilek daha gerçekleşti iki sevdalı buluştu,gurbetçi baba otağına ve bir çocuk hayallerine kavuştu...Bir inci parladı;değerine göz değecek kadar kudretli ve etkileyici bir şekilde,kamaştırdı gözlerimizi amansızca...Ve bir dilek hakkı daha tanıttırdı bize vefakârca..."

Son zamanlarda köydeki üzümlerin çoğu bozuluyor,yetişmeden dedem her türlü yolu denedi ama maalesef bir türlü çaresini bulamadı.Sizlerde varsa bir yöntem alabilirim.

              Ninem;birçok yaşlı insanlar için gerekli olan tablet ilaçlardan alıyor.Bundan dolayı hafif bozulmaya yüz tutmuş bir iki salkım üzüm kopartıp yiyoruz...Hafif bir mayhoş bir tadı var...Bir de ninemin salatalık ve elma tutkusu var...Güzelliğinin sebebi bundan mıdır?..Ninemin yanında iken çalışmanız gerekir,çok çalışkan ve disiplinlidir... Bundan dolayı etrafında ki insanların da çalışkan olmasını ister.Şimdi ise fazla kilolarından ve rahatsızlığından dolayı kendisi söylüyor, bizler yapıyoruz...

              En güzeli ninem ile eskilerden sohbet etmek;kâh üzülüyoruz,kâh seviniyoruz...Kardeşimin yaramazlığından bahsediyoruz.Nereye bakarsam çocukluğumu görüyorum,anılarım canlanıyor...Ne kadar da hızlı büyüyoruz,dün tek derdimiz oyun oynamaktı...Eskileri tekrardan getirmek mümkün değildir ama az da olsa bazı şeyleri tekerrür etmek iyiydi.

            Dedem;ismi bana layık görülmüş...7 yaşına kadar sürkeli olarak tıraşımı o yapardı...Çok narin davranırdı ve incitmemeye çalışırdı...Geçen gün de ondan istedim kırmadı beni,yine yaptı tıraşını incitmeden. Çok minnetarım...Sen bir çınarsın daim olasın, varlığındır bizleri ayakta tutan en büyük güç...

 

          Çok teşekkür ederim...Huzurun,mutluluğun ve doğanın tüm ihtişamı ile baş döndürücü bir güzellik...Çok minnettarım..Bu kez bitirmeyeceğim açık bir pencere bırakacağım...