Hayat

                                                         Acılara bakıp da küsme sevdalara,
                                                      gavura kızıp da oruç bozulmaz.
                                                  Sök at kafadan acabaları,
                                             kemik aynı yerden iki defa kırlımaz.
                                                                                    (CAN  YÜCEL)
        Hayat;çok garip yolun başındayız daha sessizce usulca akıp giderken bizlere hiç ama hiç acımıyor.
Bende bugün yeni bir karar aldım hayat bu kadar cesur iken ben neden bu kadar cesur olamıyorum.Tabii cesaret var cesaret var...

         Bir çok kez hayat bana fırsat tanıdı ki hala tanımaya devam ediyor.Gelin sizelere bu zorlu süreçleri nasıl atlattığımı anlatayım.

         İlk olarak hayatta ki ilk savaşım belki de yürümeyi öğrenmekti.Tabii o zamanları pek hatırlamıyorum,lakin annem ve ninemden duyduklarımı aktaracam.Emekleme döneminde çok zorlanmışım,yaklaşık 8-10 ay emekliyememişim,desem yalan olur.Çünkü ben emeklemden yürümüşüm.
Ne kadar garip;bazen kendime diyorum afferin sana.Yürümeye başladım ilk savaşı kazanan ben olmuşum.
         
          Yürümeye başladık sorun bitti mi?Hayır,aksine daha fazla başladı,bu kez koşmaya çalışırken düşmeye başladık.Annem bana bir olayımı anlatmıştı,baya gülmüştüm.Olay şöyle olmuş;
            
                   Ben 1.5 yaşlarındayken kuzenim benden 1 yaş büyük,en sevdiğim oyuncağımı almış.Almakla kalmamış beni de itmiş.Tabii ben baya sinirlenmişim her koşmaya başladğında düşen ben o zaman kuzenimin arkasından hiç düşmeden koşuyor muşum.Bu kez yakalayıp ayağına tekme dahi atmışım.Artık beni ne kadar sinirlendirmişse.Koşup düşmemeyi anladım tekme vurmakta nedir.
        
               Biraz düşününce belki kimine göre komik kimine göre değil,amaç elimizden bir şeyler alındığı zaman mı bizler deliye dönüyoruz veya sınırlarımızı zorluyoruz.
                         
         
               Hayatta böyle bizler ne zaman nerede ne yapacağımızı bilmiyoruz.'Bir müsibet bin nasihat  iyidir'boşuna demiyor atalarımız.Bizler şahsen ben bir çok kez nasihat aldım ve hala almaya devam ediyorum.Hayattı deneyerek,düşerek,kaybederek ve kazanarak savaşmalıyız.Bunu yapmaz isek asla ama asla kazanamayacaz.Düştüğümüzde kalkmayı bileceğiz kazandığımızda ise zaferin tatlılığına dalıp diğer hedeflerimizi unutmayacaz.
       
               Son bir anımı paylaşıp bugünlük size veda edeceğim sadece bugünlük ama.Babam dövüş sanatlarına baya bir ilgisi var,bir gün babamla bir boks maçı izlerken bana güzel bir teklifte bulundu;sende başlasana bir dövüş branşına.İlk başlarda kabul etmedim.Çok geçmeden kabul ettim.Bir spor salonuna yazıldım.
İlk günüm baya heyecanlıyım.Hocam bana vücudunu esnek hale getirmemiz lazım dedi;tabii bende ne söylese onu yaptım,hızlı bir şekilde giriş yaptık.O gün pestilim çıktı resmen,ne uyuyabildim konuşmaktan dahi aciz kaldım desem abartmış olmam demi.Bir hafta gitmedim,bir hafta sonunda gittiğimde önce güzel bir temizlik yaptım,ceza olarak sonra temiz bir dayak ardından iki kat ağır bir antreman.Hocam bana o gün mükemmel bir söz söyledi.'Hayattaki her acıdan kaçarsan kaybedersin,kaybedersen yaşayamazsın'
         
              Ben bu hayatı ve yaşamayı seviyorum.Acıdan kaçmak değil acının üzerine gitmeği öğretti bize,sevginin saygının ve zerafetin olmadığı bir hayat asla yaşanmaz.

Yorumlar

  1. Evet genç delikanlı güzel bir paylaşım ... yalnız bakış açını biraz daha genişletmen kelime dağarcığını biraz daha güçlendirmen gerek diye düşünüyorum o zaman daha güçlü denemeler okuyacağım inşallah kaleminden... selamlar sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederiz.Yeni yazarlar ve farklı bakış açısı ile daha güçlü olmaya çalışıyoruz.Her geçen gün kütüphanemizi geliştiriyoruz.Selamlar saygılar...Sağlıklı günler dileriz.

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar