Bir Baba Hikaye

                              Var olmak,bir umudun sözcüsü olmaktır aynı zamanda.
                                                                                   (Edip CANSEVER)


             Yıl 1969;çetin bir kışın ardından,baharın çoşkuyla yaşanan bir gündü yine.Dünyaya bir fidan daha geldi.
              Köy yeri şehir gibi değil,hayata tutunmaya çalışan insanlar.Yeni ekinler için tarlalar hazırlanıyor.O sene pamuk ekilecek.Yeni umutlarla gelen bir bebek ve yeni bir sezon.Bebeğin babası o sıralar yurt dışında,amcaları tarafından haberi iletildi.Bir de ilk torun baya kıymetli.Ekinler ekildi gece nöbetleri tutuldu,güzel hayallerle gökyüzünde ki yıldızlara bakarak.
               5-6 aylık bir emeğin ürününü alıyorlar o sene baya bereketli.Bebeğimizde koca bir tosun olmuş.Baba yurt dışından gelmiş,ev adeta bayram havası bereketli geçen bir yıl.Anne yine hamile kalıyor.Bu kez baba yine gidiyor.Vatani görevini yapmaya,24 ay.Bebeğimiz ağabey adayı 2 yaşlarında.
Hamile bir anne,ağabey adayı bir çocuk ve kilometrelerce uzakta vatani görevini yapan bir baba.Yeni bir bebek yine geldi.Bu kez kız çocuğu,ağabey sevinçli...Baba askerden geldi,asker adam elde avuçta bir şey yok.Mahsul o kadar iyi değil.Baba tekrardan yurt dışına gider.
             Yıllar yılı kovalarken ağabeyimiz büyür okul vakti gelir.Köy ortamı köyde okul yok.Mecburen yatılı okula gitmek zorunda.7 yaşında bir çocuk.Annesi okula teslim eder.Sanki ruhunu teslim eder gibi.Küçük bir kız çocuğu ve bir kardeş daha,baba yurt dışında.Hayatta ilk defa bu kadar çaresizdi çocuk.Yalnızlığı orada tattı,arkadaşları vardı lakin fayda değildi.Bir daha ki görüşme 3 ay sonra.3 ay geçmek bilmiyor,alışıyor çocuk ama ne kadar alışabilir ki.Görüşme zamanı geldi.Uzun bir süre sonra,ama sadece 2 gün.Çocuk annesinden oruk (içli köfte) istiyor.Evde et yok,şehre o anda  kimse gitmiyor.Para da yok.Anne çaresiz,aklına bir şey geliyor annenin et yerine nohut haşlıyor.
              Aile kalabalık olamaya başladı,6 kişi oldular.Çocuk büyüdü ilk okulu bitirdi.Kışın  okulda yazın tarlada,hemde traktörün üstünde.Tarla işi baya yoğun ve yorucu oluyor.Traktörü sürecek işçi lazım.İlk okulu birincilikle bitiren çocuk.En büyük hayali pilot olmak.Orta okul sınavlarında gayet başarılı olmuştur.Ama tarla beklemez.Okuldan zorla alınıyor.Oysaki kendisinden büyük bir amcası var.Ben okumak istiyorum.Nafile çırpınışlar.Amca okumaya devam ediyor.
         Yeni bir hayat başlıyor.Aile daha kalabalık oluyor.Baba yurt dışında en büyük çocuk köyde tarla işinde.Tarla işinden ayrı köyden geçen nehrin etrafından meyan kökü çıkarıp pazarlara bilye ile götürüp satıyorlar kendisi ve kardeşleri ile birlikte.Haftalık meyve ve sebze ihtiyaçlarını karşılıyorlar..Bu böyle süre gelsin,en büyük çocuk 16-17 yaşlarına gelmiş.Baba yurt dışından gelmiş.Yine bir ekin dönemi 800 dönüm kavun tarlası.5-6 aylık bir emek yine bir zarar.Mahsuller toplanmış hesaba oturulmuş ve zararla çıkılmış.Hesabın verdiği bir hüzünle akşam yemeği yeniliyor.Baba en büyük kızından çay ister.Kız boynu bükük bir şekilde,'evde çay yok baba'.En büyük oğlan deliye döner.Babasına yönelerek,baba ne olur beni Kıbrıs`a gönder.Eve şuan misafir gelse ikram edeceğimiz bir bardak çayımız yok,lütfen baba.En büyük oğlan reşit değil daha vekaletname veriliyor.Her şey hazır.
          En büyük oğlan Kıbrısta.Hayatta ikinci kez bu kadar yalnız kalmış bir vaziyette.Tanıdıklar var lakin onların da bir işleri var.Gencimiz iş arıyor.Bir lokantaya giriyor.Garson olarak başlıyor.Gece garson gündüz ise inşaat amelesi olarak.Tam 3 ay boyunca.Ailesine biriktirdiği parayı gönderiyor.Garsonluk işinden ayrılıyor.İnşaata devam ediyor.Tabii burada kendini baya geliştiriyor.Bu gencimizin canı et çekmiş,bir lokantaya gider,siparişi verir lakin bir an aklına ailesi gelir.Siparişi iptal domates salatalık ile geçiştirir.Kendini baya geliştiren genç.Artık usta olur ve kendi adına iş almaya başlar.
          Genç memlekete izne gelir.O sırada dayısının oğlunun düğünü olur.Düğüne giden bu genç Sarı elbiseli bir kız görür ve baya ilgisini çeker.Düğünün ikinci gününde yemekler dağıtılırken bu sarı etekli kızı görür.Yemek dağıtıyor ama ilk olarak çocuklar.Bu bizim gencimizin dikkatini çekiyor.Sarı etekli kıza;sen neden yemiyorsun?Önce çocuklar onlar yediği zaman bende doyuyorum.Bizim genç bu kez biraz daha ilgisini çekiyor.
       Gencimiz vatani görevine çağırıyorlar.Tabii işlerini düzene koymuş aşık olmuş.Şimdi ise askere gidecek.Acemiliğini Etimesgutta yapan gencimiz,usta birliğini ise Kıbrısta yapmış.Tabii askerlik denirse,askeriyenin tüm inşaat işlerini yapıp teskeresini almış.
      Askerden döndükten sonra babasına arkasında 8 yıl koşturduğu kızı söylemiş.Oysaki bu gencin taliplisi çok kır saçlı yaşı 25 civarında olmasına rağmen saçları kırlaşıyormuş.Babası ilk başta istememiş daha sonra bir şekilde kızı istemeye gitmişler.Kız ise köyün ağasının yiğeni çok terbiyeli çok da narin bir hanımefendiymiş.Bunlar nişanlanmış ilk adım atılmış.Fakat bir sorun var.Gencin amcası ona bir mektup ve vize göndermiş.Kendisini Arabistan`a çağırıyormuş.Oysaki Kıbrısta inşaat işi alıyor ve bir de berber dükkanı var.Amcadır kırmayıp gitmiş,Arabistan`a dozer operatör olarak başlamış ve aldığı maaş o kadar iç açıcı değil.1 ay sabretmiş lakin olacak gibi değil.Maaş iyi değil 11 kardeş var.Nişanlı düğün yapacak.
        Bir gün oranın sorumlu mühendisinin ofisine gitmiş.Mühendis küstah bir tavırla ' ne istiyorsun Türk'.Bana işi öğret,ben o makine ile bir yere varamam.İlk olarak pekte ciddiye almayan Mühendis,Türkün inatçılığını gördükten sonra kendisine 3 ay boyunca işin püf noktalarını gösteriyor.
Mühendis işi gereği başka bir şehre gitmek zorunda kalıyor.Vekil olarak 6 aylık  bırakıyor.Tabii bu işte çalışan yıllarını veren diğer çalışanlar söz dinlemiyor.Mühendis şantiyeye geri geldikten sonra sözünü dinlemeyen işlerine son veriyor.İşler bitiyor ve bizim genç memlekete evlenmeye gelecek.Patronun yanına gidip 'ben gidiyorum ben buraya amcamın hatırı için geldim benim Kıbrasta çok güzel işim ve çokta iyi maaşım var.Eğer beni yönetici yapacaksan geri gelirim.'
Patron ilk başta mırıldanıyor ama sonunda kabul ediyor.
        Gencimiz aşkına kavuşuyor,evleniyor...
        Tatil bitiyor geri dönüyor bizim genç,yönetici olarak.Tabii bizim genç burada da boş durmuyor.Hem iş anlamında hemde genel kültür de kendini geliştiriyor.Profesyonel bir şekilde hem İngilizce hemde Arapça konuşuyor bu sayede ihalelere giriyor,1 senelik mühletli işi 8-9 ayda bitirip teslim ediyor.Bütün işlerinde titizlik ile yürütüyor.Günden güne işleri büyütüyor.Genç evleneli 5 yıl olmuş lakin hâlâ çocuğu olmuyor.Her türlü yolu deniyorlar.Evliliklerin 6.yılında bir oğlan çocuğu oluyor.Tabii  kendisi o zamanlar Arabistan'da.Ziyafetler veriyor,bizim genç baba oluyor.Baba olan gencimiz işlerini daha da büyütüyor.Elinin altında bine yakın eleman oluyor.

        Şuan da 4 çocuğu ve dünyalar güzeli bir eşi var.Hayatta her zaman sabırla,azimle ve inançla yaşama tutunan.Bir bebeğin,bir çocuğun,bir gencin ve bir babanın hikayesini okudunuz.
     
             Hayat  garipliğiyle mucizesiyle devam ediyor.Bizler belki de bunun gibi bir çok hikaye dinlemiş ve okumuşuzdur.Önemli olan bu hikaylerden çıkarılan hisseler nelerdir.Hayatta umudunu kesme bir şekilde sana yetişen birileri olur.Çaresizlik duygusuna kapılıp da kaybetmeye mahkum olma.Unutma güneş her gün doğuyor.

Yorumlar

Popüler Yayınlar